1970’lerde kurduğu Koleksiyon firmasıyla modern mobilyalar tasarlayan bir başka tasarımcı da Faruk Malhan’dır.

Faruk Malhan 1971 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olmuş aynı yıl Ankara’da sanayi mahallesinde bir demir atölyesi açmıştır. Arredamento Mimarlık Dergisine yaptığı bir röportajında (1989) bu atölyenin kalıpçılık, dökümcülük, kaynakçılık ve modelciliği öğrendiği bir okul olduğunu belirten Faruk Malhan o dönemde Le Corbusier tasarımı sandalyelerle, Gerrit Rietvelt’in kırmızı mavi sandalyesini üreterek işe başlamıştır.

Daha sonra da ODTÜ’deki Bauhaus etkili eğitimiyle Domus dergisinde karşılaştığı İtalya kaynaklı daha iddialı tasarımını birleştiren modern mobilyaların sergilendiği ilk mağazası olan Koleksiyon’u Amerikan Elçiliği’nin karşısında açmıştır. Ankara’nın kültür eliti için çağdaş ahşap ve metal mobilyaların kazandığı başarı Malhan’ı üretim tesisini mobilya üretiminin merkezi olan Siteler’e doğru genişletmeye yöneltmiştir. Siteler’deki zanaatkar ve tüccarlar arasında tek üniversite eğitimli tasarımcılardan biri olan Malhan, 1970’lerde teknoloji ve üretim yöntemlerindeki yenilikler konusunda lider konuma gelmiştir. Tasarım yapan, üretim ve satışların başında olan tasarımcı, 1970’lerin sonunda firmasını Türkiye’nin küçük mobilya dünyasının en üstüne taşıyarak büyük ölçüde kişisel bir başarıya imza atmıştır. İşlevsel ama estetik tasarımla ilgilenen üst orta sınıfa seslenen mobilyaları çok geçmeden Ankara’yı tamamen terk etmesine yol açmıştır (Karakuş, 2008,s.109).

1982’de Abdi İpekçi caddesinde bir mağaza ve Levent’de bir atölye açarak tüm işlerini İstanbul’a taşımıştır.

Tasarımcının toplumsal odaklı gözleri Türkiye’nin yeni orta sınıflarının modernleşme ve Batı’ya benzer yaşam tarzını Türkiye coğrafyasının kültürel mirasının parametreleri içinde kalarak sürdürme ihtiyacını görebilmiştir. 1980’lerde Koleksiyon tek bir mağazadan kentli yaşam tarzı için bir model olmaya doğru gitmiştir (Karakuş, 2008,s.109).

Faruk Malhan Koleksiyon Mobilya’da tasarım direktörü olan oğlu Koray Malhan ile birlikte tasarımlarına devam etmektedir.

Son derece kişisel tarzlara sahip bu iki tasarımcı, Faruk Malhan ve Aziz Sarıyer 1960’ların bazı değerlerini her zaman Türkiye’de iş yapmanın pratik boyutlarını göz önünde tutarak, günümüze taşımışlardır. 1970’ler ve 1980’lerde, estetiği Türkiye’de mobilya üretimi için gereken uygulamalı uzmanlıkla bir denge içinde tutmayı başarmışlardır. Onlarla açık ve Modernist bir vizyonu paylaşan Azmi ve Bediz Koz veya Yıldırım Kocacıklıoğlu gibi daha önceki tasarımcı üretici kuşağının tersine Malhan ve Sarıyer işleri söz konusu olduğunda kariyerleri boyunca sürdürdükleri incelikli bir kendini geliştirme ve Görelelilik dengesini sürdürmüşlerdir. Hedeflerine ulaşmak için kişisel inançlarına sebatla sarılarak, kendi vizyonlarını gerçekleştirmenin kendi ellerinde olduğuna inanmışlardır. Kendilerine inanan ve doğal yeteneklere sahip olan Malhan ve Sarıyer Türkiye’deki çağdaş tasarım tarihinde önemli işler üretmeyi başarmıştır (Karakuş, 2008,s.109).