İskandinav Tasarımı Nedir?

Avrupa’da Savaş sonrası dönemde söz edilmesi gereken bir diğer tarz da İskandinav tasarımı olmuştur.

İskandinav mobilyası özellikle ahşap kullanımı, iyi işçiliği ve mobilyaya heykelmiş gibi olan yaklaşımıyla 1930’lardan sonra dünyayı etkilemiştir. Stimpson (1997, s.96) 1940 ve 1950’ler boyunca İskandinav mobilyasını özel kılanın tasarımların aldığı formlar olduğuna dikkat çekmektedir.

20. yüzyıl boyunca İskandinav mobilyası kendine özgü bir tutuma sahip olmuştur. Bu el sanatları ve üretimin karışımı olan uzun bir geleneğe dayanmaktadır. Şüphesiz en geniş kullanılan malzeme ahşap olmuştur (Payne, 1995, s.189).

Doğal malzeme kullanımı ve iyi elişçiliğine dayalı mobilyalarla, Hans Wegner, Finn Juhl, Arne Jacobsen, Peter Hvid, Borge Mogensen ve diğer İskandinav tasarımcıların geliştirdiği ‘Danimarka Tik Stilii’nin’ (Denmark Of The Teak Style) gelişimi dünyaya damgasını vurmuştur.

Hans Wegner’in Peacock sandalyesi savaş sonrası İskandinav tasarımının tanınmış örneklerinden biridir. 1947 yılında tasarlanan sandalyede dişbudak ağacı kullanılmıştır. Wegner’in kaliteli işçiliği ve ahşap kullanıma bir diğer örnek de 1949 yılında tasarladığı The Chair olmuştur (Resim 7).

Wegner’in olgun tarzı, fonksiyonalizmi ve karmaşık olmayan çizgileriyle modern ve geleneksel ile dengelenmiştir. Bu tarz Danimarka için önemli bir ihracat pazarı oluşturmuştur (Garner 1980, s.164).

1950’lerde İskandinav tasarımında malzeme ve işçilik önemli bir faktördür. İskandinav mobilyası yüksek kalitesi ve abartısız lüksü nedeniyle Amerika’daki mimar ve iç mimarlar tarafından da tercih edilmiştir (Fiell, 1991, s.24)

İskandinav tasarımcıların bir kısmı 1950’lerde ahşabın yanında yeni malzeme ve teknikleri de kullanmaya başlamıştır. Mimar Arne Jacobsen hafif, çelik tüplerden oluşan üç ayaklı, oturma yüzeyi kalıplanmış kontrplak olan bir sandalye tasarlamıştır. Sembach’a (1991, s. 185) göre: Ant Chair olarak da bilinen bu model İskandinav tasarımının modernizasyonunda kararlı bir adımı temsil etmektedir.

Jacobsen hafif ve rahatlık için minimum dolgu gerektiren akışkan oturma formu için yaptığı araştırmaların bir sonucu olarak 1957 yılında Egg ve Swan Koltukları tasarlamıştır (Resim 9). Koltuklar Oturma alanları kalıplanmış fiberglas kabuk üzerine kumaş kaplıdır ve dökme alüminyum tabanlar üzerinde durmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir